- uçurmak
- -i1. 放, 放飞, 使飞上天, 使升起, 使飞向高处; 发射: Çocuklar uçurtma uçuruyorlar. 孩子们在放风筝。Yakaladığı kuşu uçurdu. 他把捉住的鸟放了。2. 使飞落, 使掉下: Arabayı dereye uçurmuşlar. 他们把车子翻到峡谷里去了。3. 打断, 打掉, 夺去: Dedemin kolunu savaşta bir top mermisi uçurmuş. 我祖父的一只胳膊在战斗中被炮弹炸掉了。4. 俗́ 偷, 盗, 偷盗; 盗窃: Evdeki değerli eşyası uçurmuş. 他把家中值钱的东西都偷走了。5. 转́ 过分夸奖, 吹捧6. 转́ 很快地拿走, 疾速地带走: Arabayı kuvvetli atlar tenha yollarda uçuruyordu. 强壮的马拉着马车在无行人的道路上飞驶。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.